Ders: örgüt sosyolojisi
Konu: hepsii
(ilkokul anılarım canlandı) :)
Masanın üzerinde bana arsız bir şekilde sırıtan envayi çeşit örgüt ders notlarım ve ben. Çalışmaya çalışmak diye bir serzeniş vardır bilirsiniz hıh işte o cümle üzerine master yaparım sanırım. Üniversiteden sınıf arkadaşlarımın çoğu çalışıyor eğitimlerini devam ettiriyor bense hala örgüt sosyolojisi efendime söyleyeyim felsefe tarihi ve bitirme tezi ile uğraşıyorum! Tanrım ne acı. Okul uzatmakta varmış kaderde ah aziziim diye fısıldıyor iç sesim. :) Biteremedik işte hayırlısı. aslında biterememek pek taktığım bir durum değil. (Yazının başında üzülmüştüm çünkü ailem okuyor bazen yazılarımı o yüzden üzülüyorMUŞ gibi yaptım :) ) Zaten hayatın bir çok evresindede -muş gibi yapmıyormuyuz. ( Değerli Doğan Cüceloğlu benliğime kazandırmıştı bu farkındalığı)
Bazen mutluy-muş gibi yaparız bazen üzgün-müş gibi bazen seviyor-muş gibi ahh bazense hiiç takmıyor-muş gibi vs. Uzar gider bu örnekler. Nitekim bizde biliriz -miş gibi yaşanmışlıklarımızı.. Bir an hayattaki görevimizi unuturuz. 'Beni alın biraz kendime geleyim sonra tekrar yaşamak istiyorum' ya da 'Şuan zaman dursun.' tarzında cümleler kurarız modern zaman savaşçıları bizler.
Dün yani 25 mayıs galatasaray şampiyon oldu bilirsiniz. aslında 'sahile gidecektik bir yerde oturacaktık ve zeytin göze ders anlatacaktım' ( Başkasına anlatınca çok iyi oluyor akılda kalıcılık açısından bilirsiniz) Ama o da ne galatasaray şampiyon olmuş. Zeytin göz heyecanla Taksime çıkalım mı? dedi. Ders çalışmak istemiyorum ya canıma minnet tamam deyiverdim kocaman bir gülümsemeyle. Hemen bi kabataş vapuru ordan füniküler pat Taksimdeyiz. Amann Allah'ım bu nasıl bir takım aşkı insanlar hunharca tezahürat ediyor. Meşaleler yakılıyor dört bir yandan. Her kadın gibi futbolla aram yok benim gerçi her demeyelim bazı kadınlar gibi. Zira dün bayan taraftarlarda vardı. zeytin göz Allahtan formam nerde giyip çıkayım dedi ve giydi yoksa Taksimde bende keşke giyseydim naraları atacaktı. Forması giyen atkısını alan gelmişti. Futbola ilgim az fakat Taksimin enerjisini sevmiştim. Kutlamalar, eğlenceler derken geceyi bitirdik. Futbol nasıl bir ateşti. İnsanların sevinçleri aklıma geldikçe gülüyorum. :)
Hayatta futbol gibi olsaydı aslında. Sen hayatta birden tökezleyince yukarlardan bir yerlerden bir ıslık çalsa mesela ve seni alsa 'Hayat yordu seni biraz otur.' dese sonra ben iyiyim oyuna dönebilirim falan desen. Bence iyi olurdu. Hayatlar ve hayaller. Bunlar ütopik şeyler biliyorum ama hayal kurmayı seviyorum. Çünkü insanların hayalleri sınırsızdır. Herşeyi yazan sensin istersen hiç sevmediğin birini hayalinde tuvalet terliği yapabilirsin. ( Biliyorum çok acımasızca.) :)
Dönem dönem haykırışlarımız olur yorgunluklarımız şuan ne yapmalıyım dediğiniz anlar.. Bunlar geçer ve hayat devam eder. Benim biricik kardeşimle bir sloganımız var. Telefonda saatlerce konuşur dertleşiriz. Kardeşim (Burcu) anlatır anlatır ama en sonunda derki: .... ama HAYAT GÜZEL...
Ne yaşarsanız yaşayın son cümleniz '...ama hayat güzel olsun!'
Güzel günler diliyorum.. Son olarak Nazım Hikmet in 'Yaşamaya Dair' şiirinden bir dörtklük hepinize yaşamınızda eşlik etsin bu dörtlük ve bu şiir..
YAŞAMAYA DAİR
YAŞAMAK ŞAKAYA GELMEZ,
BÜYÜK BİR CİDDİYETLE YASAYACAKSIN
BİR SİNCAP GİBİ MESELA,
YANİ, YAŞAMIN DIŞINDA VE ÖTESİNDE HİÇBİR ŞEY BEKLEMEDEN
YANİ, BÜTÜN İŞİN GÜCÜN YAŞAMAK OLACAK.
YANİ, YAŞAMIN DIŞINDA VE ÖTESİNDE HİÇBİR ŞEY BEKLEMEDEN
YANİ, BÜTÜN İŞİN GÜCÜN YAŞAMAK OLACAK.
Nazım'lı günler diliyorum..